22/04/2016
ÇOCUK TACİZİNE SANAL ZEMİN
Facebook’ta yarım milyon abonesi bulunan Avataria adlı oyun çocuk tacizine zemin hazırlıyor. Ailelerin bihaber olduğu büyük tehlike, çocuklara sanal karakterlerle gayri meşru ilişki yaşama ortamı sunuyor.
Çocuk tacizine sanal zemin
20 Nisan 2016 Çarşamba 08:01
ŞULE ALTINEL(İSTANBUL)
Uzman Pedagog Demirdöven’e göre Avataria dehşet verici bir oyun. Henüz yargılama sistemi oluşmamış çocuklar sanal gerçek ayrımı yapamıyor ve oyun gerçeğe dönüşüyor. Devlet acilen Türkiye’nin bu yarasını bir yasa ile sarmalı.
ÇOCUKLAR için oldukça sakıncalı içerikler barındıran Avataria isimli oyun ailelerin adeta kabusu oldu. Çocukları olumsuz yönde etkileyen Avataria’ya hemen her yaşta kullanıcı girebiliyor. Çocuklar Avataria’ya girdikten sonra ise yepyeni bir âlemle tanışıyor. Oyun online olarak oynanıyor ve kullanıcıların hepsi ‘bot’ değil, bizzat diğer Facebook kullanıcılarıyla karşılaşıyor. Avataria’nın bugün için 500 bini aşkın abonesi bulunuyor. Oyunda kullanıcıların yanına gelen biri evlilik teklifi edebildiği gibi, doğrudan ‘benimle sevgili olur musun’ sorusunu yöneltebiliyor. Oyunda işi daha ileriye de götürmek mümkün. Sevgili olarak ikna edilen karşı taraf, oyundaki eve çağrılabiliyor ve sanal olarak gayri ahlaki düzeyde bir ilişki bile yaşanabilmenin yolu açılıyor.
TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU
Vahdet Gazetesi Muhabiri Şule Altınel’e açıklamalarda bulunan Uzman Pedagog Gülten Demirdöven, Avataria isimli oyunu incelerken tüylerinin diken diken olduğunu söyledi. Avataria’nın ülkemizde kesinlikle yasaklanması gerektiğine vurgu yapan Demirdöven, “Sadece o değil, çocukları bağımlı kılan tüm oyunların yasaklanması taraftarıyım. Çocuk çıksın bahçeye ayaklarını kırsın problem değil. Ama bu tür oyunlar çocuklarımız için çok tehlikeli, telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.
OYUNLA BAŞLAYAN GERÇEK
Ebeveynlerin de çok dikkatli olması gerektiğine dikkat çeken Demirdöven, “Anne-babalar çocuklarının girdikleri Facebook adresini, şifreleri, uyguladıkları, indirdikleri oyunları takip etmeleri gerekiyor” dedi. Çocukların yasak her şeye ilgi duyacağını belirten Demirdöven, “Youtube’da bir dokunuşla her türlü şeyi indirebiliyorsunuz. 3 yaşındaki çocuklar en tehlikeli oyunları bizden önce bulup indiriyor. Bu oyunları yazan kişiler çocukları nasıl etkileyebileceğini çok iyi bilen kişiler. İllüminati dediğimiz şey bu zaten; Çocuğun beynine sok, uygulasın. Bu oyunlar daha sonra gerçeğe dönüşür” diye konuştu.
KORKUNÇ SONUÇLAR ORTADA
Çocukların bütün yasak olan şeyleri denemek isteyeceğini ifade eden Demirdöven, tanık olduğu korkunç vakayı şöyle anlattı: Bu tür oyunları oynayan ortaokul öğrencileri kendi aralarında cinsel organ ölçümü yaptılar. Üstelik 12-13 yaşındaki kızların bulunduğu bir ortamda ve onların teşvikiyle. Düşünebiliyor musunuz? Bu benim duyduğum en basit vaka. Çocuklar iç çamaşırlarını bile o oyunlardaki gibi rahatça sergiliyorlardı.”
AVATARIA NEDİR?
Avataria, Facebook’ta 500 binden fazla oyuncusu olan bir oyun. Online olarak, gerçek insanlarla oynanıyor. Karakterin dış görünüşü, kıyafeti, göz rengini seçtikten sonra oynanmaya başlanıyor. Ama oyun oynanırken, oyuncuların kendi aralarında sohbet etme imkânı var. Asıl tehlike de burada başlıyor.
DEVLET İSTERSE KAPATIR
Demirdöven, bu ve benzeri oyunlar için devletin gereken müdahaleyi yapmasının şart olduğunu belirtip şu ifadeleri kullandı: Devlet istediği zaman Twitter’ı, Facebook’u kapatabiliyor, bir oyunu mu kapatamayacak. Devlet yönetmek, bir ülkenin yalnızca yolunu yapmak, yalnızca siyasetini dizayn etmek, oyunu almak değil ki. Hiçbir aile “Bu benim çocuğumun yasal hakkıdır, oynayabilir” demez. Devlet bunu isterse kapatır. 30 yaşındaki adamın ben 12 yaşındayım deyip, 12 yaşındaki kıza sulanması, göğüslerini aç demesi ve bunu yaptırması çok kolay. Bunlar Türkiye’nin yarası, yapılabilecek en güzel şey de devletin yasası.”
EVLERE HAPSOLDULAR KİMSEYE GÜVEN KALMADI
OMO’nun Çocuk ve Oyun Araştırması’na göre, tüm dünyada çocukların açık havada oyun oynama süreleri giderek azalıyor ve oyun alışkanlıklarındaki dengesizlik artıyor. Uzman Pedagog Gülten Demirdöven, bunun asıl sorumlusunun modern yaşam ve onun getirdiği değişimler olduğunu belirtiyor. Ebeveynlerin birçoğunun çalıştığına dikkat çeken Demirdöven, “Çocuklarını ya bakıcıya bırakıyor ya da bir kreşe. Dışarıda çocukların oyun oynayabileceği alanlar da yok. Olsa bile kimse kimseye güvenmiyor. Sitede oturan aileler bile çocuklarını bahçeye bırakamaz oldu. Çünkü oradaki diğer çocuk ve onların ailelerine güvenmiyor ve korkuyorlar. Herkesin tacizci ve tecavüzcü olabileceğini düşünüyoruz artık” dedi.
TEKNOLOJİ BAĞIMLISI OLDULAR
Toplumsal olarak büyük bir çürüme yaşandığını dile getiren Demirdöven, “Modern hayatın getirmiş olduğu içe kapanıklılık çocukları maalesef topraktan ve dış çevreden kopardı. Ve böyle olunca da çocuklarımız ister istemez teknoloji bağımlısı oluyor. Baktığınız zaman en başarılı çocuklar köylerden çıkıyor. Kendine en çok güvenen çocuklar dışarıda mücadele etmeyi öğrenen çocuklardır. Doğayla, arkadaşlarıyla birlikte büyüyen çocuklar oyun kurmayı, küsmeyi, barışmayı, mücadele etmeyi öğreniyor, kendini geliştiriyor” ifadelerini kullandı.
7/24 Psikolojik Danışmanlık
0533 373 81 23