Uzman Klinik Psikolog Pedagog Betül Baltacı 0533 373 81 23
betuel@baltaci.org
Çocuklarımızı sanal dünyada yalnız bırakmayalım!
22/02/2014 Çocuklarımızı sanal dünyada yalnız bırakmayalım! Günümüzde bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve buna bağlı olarak internet hayatımızın bir vazgeçilmezi haline gelmiştir. Elbette bize getirdiği kolaylıklar ve hayatımıza kattığı iletişim hızı tartışılmazdır, ama bütün bu pozitif yanlarının yani sıra, özellikle çocuklarımızın daha dikkatli ve gözetim altında internete girmeleri uzmanlar tarafından önerilmektedir. Neden mi? Bu durumu psikolojik olarak ele almadan önce, fizyolojik olarak değerlendirmemiz daha uygun olacaktır. Bilgisayarın ve internetin hayatımızdaki en olumsuz etkisi hiç şüphesiz bizi hareketsiz hale getirmesidir. Uzun zaman bilgisayar başında oturan ya da sürekli akıllı telefonla meşgul olan çocuklarımızda bir süre sonra yeme bozuklukları ve buna bağlı olarak kilo sorunları başladığını göreceksiniz. Ayrıca boyun kaslarında, omuzlarda, belde ve gözde ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Bu aslında fizyolojik olarak başlayan durumun zamanla psikolojik sorunlara dönüşeceğinin sinyalidir. Sürekli evde internetle haşir neşir olan bir çocuk çok fazla sosyal aktivitelere katılmayacak buna ihtiyaç da duymayacaktır. Sporla uğraşı gibi, arkadaşlarla bir hafta sonunu beraber geçirme gibi istekleri de azalacaktır. Bu durumda ne yapmalı? Çocuk eğitiminin en önemli unsura olan çocuğumuzla iletişim burada yine çok önemlidir. Onlarla birlikte bir saat belirleyin, elbette esnek davranabilirsiniz ama öneriler ilkokul öğrencileri için günde 30 dakika, 10 - 13 yas arası için 60 dakika, 13 yas üzeri için de 90 dakika olarak belirlenmiştir. Eğer çocuğunuz günde ortalama 90 dakikadan fazla internette zaman geçiriyorsa, beraber başka aktiviteler arayıp çocuğunuzu onun isteği doğrultusunda yönlendirebilirsiniz. Maddi külfet durumunda çocuğunuzun sizinle bir parkta gezmesi ya da evde birlikte yapılan bir kek de çocuğunuzun hareketsiz bir şekilde bilgisayar başında oturmasından çok daha iyi olacak, ayrıca sizinle olan iletişimini de güçlendirecektir. Ya sosyal paylaşım siteleri? Sanal âlemin bir başka vazgeçilmezi de hiç şüphesiz ki sosyal paylaşım siteleridir. Peki, ama bu sitelere kaç yaşında izin vermeliyiz? Günümüzde en yaygın sosyal paylaşım sitesi olan facebook kullanımı uzmanlar tarafından 13 yaş olarak sınırlandırılmaktadır. Bunun nedeni, bu tür sitelerin aslında yetişkinlere yönelik olması ve en büyük dezavantajının da kullanıcıya ait her türlü bilgiyi içermesidir. Bu durumda çocuklarımızın bilinçsizce kullanmış oldukları fotoğraflar çocuk istismarcılarının ve tacizcilerinin hedefi olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Buna bağlı olarak eğer çocuğunuz 13 yaşın üstünde ve bir sosyal medya hesabı varsa kullanımını takip etmeli ve aktivitelerine dikkat edilmelidir. Ayrıca günümüzdeki yaygın bulgular bu tür internet kullanımlarının „internet bağımlılığını“ arttırdığı yönündedir. İnternet bağımlılığının ciddi psikolojik sorunlara neden olduğunu görmekteyiz. Özellikle depresyon başta olmak üzere, dikkat bozukluğu, uyarı kontrol bozukluğu ve sosyal fobiler sıkça görülenler arasındadır. Betül BALTACI |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite - 12/03/2014 |
DEHB yani Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tıbbi bir tanıdır |
Çocuklarda sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Depresyon nedir, nasıl bir tedavi uygulanmalıdır? - 26/02/2014 |
“Depresyondayım” sözünü artık duymayan kalmamıştır muhtemelen, çünkü günümüzde depresyona giren kişilerin sayısı her gün artmaktadır. |
Çocuklarda takıntılara dikkat! - 26/02/2014 |
Takıntılar günümüzde çok yaygın olmakla birlikte hayatımızı olumsuz yönde etkilerler. Toplumun yaklaşık %2-3 ünde görülen bir rahatsızlıktır, fakat fark edilmesi ne yazık ki her zaman kolay değildir. Ortalama başlangıç yaşı 20 olmasına rağmen son dön |
Takıntı nedir, ne zaman bir uzmana başvurulmalıdır? - 24/02/2014 |
Obsesif- kompulsif bozukluklar, yani halk arasında bilinen ismi ile takıntılar son dönemlerde sıkça görülmektedir. Obsesyonlar, kişide korku ve endişeye neden olan, istenmeden gelen düşünceler ya da dürtülerdir. |
Ergenlik dönemindeki çocuklarımızla iletişim - 21/02/2014 |
Ergenlik dönemi günümüzde önceki kuşaklara göre daha erken yaşlarda başlayıp, şartlara bağlı olarak daha ileri yaşlara kadar sürmektedir. |
Psikoterapi sayfama hoş geldiniz! - 20/02/2014 |
Psikolojik sorunlar günümüzde iş, aile ve sosyal hayatımızı olumsuz yönde etkileyebilir, hatta ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. |
Çocuk ve Ergen Terapiler - 20/02/2014 |
Hiper aktivite, dikkat eksikliği, davranış bozuklukları, sınav kaygısı, çocukluk depresyonu, kardeş kıskançlığı, ergenlik problemleri, aile içi iletişim sorunları, kimlik bunalımı Bireysel Terapiler |
Çocuklarda özgüven eksikliği - 20/02/2014 |
Çocuklarda özgüven eksikliği |
Devamı |