Dr. Utkan Tiyekli, Psikiyatrist 0533 373 81 23
Nikotin (Sigara) bağımlılığı
21/09/2013
Nikotin (Sigara) bağımlılığı Sigaranın gerek kullanıcılar için, gerekse sigara ortamında bulunan pasif içiciler için önemli bir hastalık ve ölüm nedeni olduğunu zaten biliyorsunuz. Zararlarından zaten sürekli televizyonlarda, haberlerde, gazetelerde hatta sigara paketinin üstünde bile bahsediliyor. Size burada bugün asıl olarak tedavi programından bahsetmek istiyorum. Bağımlılık, kabaca kişinin bir madde üzerindeki kontrolünü kaybetmesidir. Diğer bir deyişle madde kullanımı bireye zarar verici düzeyde bir davranış haline gelirse bağımlılık ortaya çıkmış demektir. Tüm bağımlılıklarda olduğu gibi tütün bağımlılığının da altında yatan nedenlerin incelenmesi ve tedavisi psikiyatrinin konusudur. Tütünde esas bağımlılık yapan madde nikotindir. Bu bağımlılık psikiyatri alanında nikotin bağımlılığı ve nikotin yoksunluğu isimleriyle tanımlanmaktadır. Tedaviye geçmeden önce şunu belirtmem gerekir: Sigarayı sadece ve sadece kendiniz ve sağlığınız için bırakacaksanız başvurun..! Size poliklinikte ilk soracağım soru bu olacaktır: Neden bırakmak istiyorsun? Eğer maddi nedenler yüzünden ya da ailenin baskısı nedeniyle geliyorsanız sigarayı bırakamazsınız..!
Yoksunluk (Kesilme) belirtileri: Sigarayı bırakma döneminde öfke, bunaltı, dikkatsizlik, huzursuzluk, sabırsızlık, iştah artışı gibi kesilme belirtileri gözlenir. Tam bir fizyolojik bağımlıda zihinsel değişiklikler ilk dört saatte başlar, 24-48 saatte en üst düzeye çıkar. Tüm yoksunluk belirtileri yaklaşık bir ay içinde düzelir. Kilo alma ve nikotin arama davranışı ise altı ay kadar sürer.
TEDAVİ Nikotin bağımlılığı ile diğer bağımlılıklar (alkol, esrar, eroin, kokain vb.) birbirine benzerler. Tedavide amaç, uzun bir sürede mümkün olan en az düzeyde yoksunluğun yaşanmasıdır (arındırma-detoksifikasyon). Daha sonra da tekrar başlamanın engellenmesidir. Burada size poliklinikte kabaca tedavinin nasıl yapıldığından bahsedeceğim: Niçin bırakmak istiyorsun? Bu soruya yanıt eğer kendin ve sağlığın için ise tedavi programına alınırsın..! Bağımlılık şekli nedir? Fizyolojik mi? Psikolojik mi? Yoksa her ikisi birden mi? Bunun belirlenmesi gerekir. Tedavi programı ve hedefler bu sorulara göre yönlendirilir. Sigara kullanıcıları kabaca 5 farklı sınıfta toplanırlar: Bırakmaya niyeti olmayanlar: Bunlar önümüzdeki 6 ay içinde sigarayı bırakmaya niyeti olmayanlardır. Bunlar sigaranın zararlarını düşünmezler. Bırakmaya niyetlenenler: Bunlar önümüzdeki 6 ay içinde sigarayı bırakmaya niyetli olanlardır. Sigaranın zararlarını bilirler ancak bazı endişeleri vardır: İradesinin zayıf olduğu düşüncesi: Normal zeka düzeyindeki her bireyin bir iradesi vardır. Sigarayı herkes bırakabilir. Nikotin yoksunluğuna dayanamayacağı düşüncesi: Yoksunluk belirtileri 1-2 günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu durumda çeşitli ilaç tedavileri, nikotin bantları kullanılır ve psikoterapi yapılır. Kilo alacağı endişesi: Sigara ve tütün ürünlerinin bırakılmasıyla mutlaka kilo alınmaz. Düzenli egzersiz ve diyet ile bu risk aşılabilir. Bırakmaya hazır olanlar: Bunlar 1 ay içinde bırakmayı düşünenlerdir. Bu gruptakiler, sigaranın kendilerine verdiği zararların farkındadırlar. Nasıl bırakacakları konusunda planlama yaparlar. Bırakma eylemi içinde olanlar: Bunlar bu ürünleri çeşitli yöntemlerle kullanmayı bırakmış ve henüz 6 aylık süreyi doldurmamış olanlardır. Bırakmış durumda olanlar: En az 6 aydır bu ürünleri kullanmayanlardır. Bu gruptakiler için en büyük tehlike sigaraya tekrar başlamaktır. Burada dikkat ederseniz 6 ay gibi bir süreden bahsediyorum. Sadece bırakmak en kötü yoksunluk durumunda bile yaklaşık 1 ayda sağlanır. Bırakmak kolaydır. Asıl zor olan bunu en az 6 ay sürdürmektir..! Bu süre tamamlansa bile bazı kişilerin aklının bir kenarında sigara hep vardır. Tüm bağımlılıklarda olduğu gibi terapilerde kişinin kendi tedavisini ömrü boyunca kendi kendine devam ettirmesi amaçlanır. İlaç tedavileri, , sigara bırakıldığında ortaya çıkan yoksunluğu engelleyen ve sigara içme isteğini azaltan ilaçları içerir. Bunlar nikotin bantları, antidepresanlar ve diğer bazı istek azaltıcı ilaçlardır.. Bunun yanında tiksindirme yöntemleri, gevşeme teknikleri gibi psikoterapi yöntemleri ile hipnoz yöntemleri vardır. Psikoterapide temel amaç sigarayla ilgili düşünceleri değiştirmek ve sigarayla baş etme mekanizmalarını güçlendirmektir. İçtiği sigaraların kaydını tutma, sigara ile ilişkili duygu düşünce ve davranışları kaydetme, bunlara yönelik farkındalığı artırma, içmeyi geciktirme, erteleme, sigara markasını değiştirme, bitmeden yenisini almama gibi davranışlar sağlanır. Burada her görüşmede doktorla hasta beraber çalışır. Ayrıca bağımlılardan sınırlı sayıda sigara taşımaları, sigaraya ulaşmayı zorlaştırmaları, sigarayı bitirmeden yarıda söndürmekleri, kül tablaları ve izmaritleri biriktirmeleri önerilir. Sigara içme dürtüsü geldiğinde buna karşı seçenek bir tepki geliştirmeleri, dikkat dağıtıcı yaklaşımlar öğretilir. Sigarayı bırakmak için uygun bir tarih belirlenir. Bu sırada, sigarayı bırakmaya yönelik hazırlık yapmaları istenir. Bundan sonra terapi ile birlikte yaşanılan güçlükler tekrar tekrar gözden geçirilir. Terapinin son aşamalarında sigaraya tekrar başlamayı engelleyici stratejiler geliştirilir. Unutmayın sigara kullanımı dünyada önlenebilir ölüm nedenlerinin başındadır. Siz de kendiniz için niyetliyseniz zaman kaybetmeyin.. Sigara sizi öldürür, bahane bulmayın..
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu - 21/09/2013 |
Çocuk Ergen ve Yetişkinlerde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu |
Depresyon Nedir ? Kimler Depresyona Girer? Depresyondaki kişi kime Başvurmalıdır? - 21/09/2013 |
Depresyon kabaca ruhsal çökkünlük anlamına gelen bir sözcüktür. Gün içerisinde herkes zaman zaman kendini moralsiz, üzgün, mutsuz hatta karamsar hissedebilir. |
Depresyon Nedir ? Kimler Depresyona Girer? Depresyondaki kişi kime Başvurmalıdır? - 21/09/2013 |
Depresyon kabaca ruhsal çökkünlük anlamına gelen bir sözcüktür. Gün içerisinde herkes zaman zaman kendini moralsiz, üzgün, mutsuz hatta karamsar hissedebilir. |
Kaygı Bozuklukları - 21/09/2013 |
Kaygı yaşamın normal bir parçasıdır. Günlük yaşam içinde değişik konularla ilgili kaygılar duymak normaldir. Yapılması gereken bir iş, sınav, sağlık, para, çocuklar ve aileyle ilgili sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir. |
Kaygı Bozuklukları - 21/09/2013 |
Kaygı yaşamın normal bir parçasıdır. Günlük yaşam içinde değişik konularla ilgili kaygılar duymak normaldir. Yapılması gereken bir iş, sınav, sağlık, para, çocuklar ve aileyle ilgili sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir. |