uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
sabihaisik@outlook.com
İnsanlar neden yalan söyler?
01/02/2022 İnsanlar neden yalan söyler? Şu yalancı dünyada yalansız yaşayan yok. Yalan senin içine
doğduğun tabiatta var. Birçok canlı yalana, hileye başvurur. Mesela bebekler
yalancı ağlamalarıyla annelerinin dikkatini çekmek isterler. Yetişkin olarak senin
için yalan söylemenin zengin bir çeşitliliği vardır. Yalan bir algı
yönetimidir. Kendini nasıl algılıyorsun? Başkaları seni nasıl algılıyor? Sen de
bu algıyı yönetmek için başkalarını ve kendini kandırıyor musun? Gönlünde
çatışıyor, ilişkilerini düzenlemekte zorlanıyor musun? Bu yüzden kendilerini ve
başkalarını kandırıp duruyor musun? Kendini nasıl kandırdığını merak ediyor ve
öğrenmek istiyorsan yazımı okumaya devam et. Bukalemunun kamuflaj yöntemi gibi
birçok canlı, yaşamda kalmak, yiyecek bulmak, tehlikelerden kaçmak için yalan
söyler. Kış mevsiminde dondurucu havada drongo kuşu mirket ailesinin sabah
kahvaltısı arayışını ağacın dallarından izler. Onlara alıcı kuş ve kartal
tehlikesi gördüğünde sesiyle uyarıda bulunur. Böylece mirketlerin güvenini bir
süre sonra kazanır. Bir dahakine tehlike ortada yokken yine uyarı gönderir ve
mirketler yuvalarına gizlendiklerinde onların yemlerini afiyetle yer. Mirketler
asla ona bir daha güvenmek istemezler. Drongo kuşunun mirketleri kandırdığı
gibi insan olarak sende karşındaki kişide bir algı yaratmak için yalana
başvurabilirsin. Bütün canlılar bir nedenden, bir ihtiyaca karşılık yalan
söyleyebilir. Ancak insan olarak insanın söylediği yalanın karşılığını farklı
yollardan alır. İnsan daha büyük topluluk içinde yaşayabilmek için daha büyük
beyin ve daha yüksek düşünce sürecine ihtiyaç duyuyor. İçinde yaşadığı grup
genişledikçe daha fazla zihinsel beceri kazanan insan çevresine uyum sağlayıp
yaşamda kalabilmek kendine bir yer açabilmek için yalana daha sık başvuruyor. Sen
kendini nasıl kandırdığını merak ediyor musun? Başkalarının tepkilerini okuyup
oluşacak yeni tepkilere yön vermek için yalan söylersin. Başkalarına söylediğin
yalanlar sosyal yaşamın karmaşıklığı ve bilinmezliğine bir yön vermede işlev
görür. Ancak kişi kendini kandırıyorsa gönlü ile aklının çatışmasından
kurtulmak, bilişsel ve duygusal bir rahatlama yakalama için yapıyordur. Sahte
bir iyilik hali için sanki madde kullanıyor gibisin yalan söyleyerek. Her
yalanın bir bedeli ve bir alıcısı var. Söyleyene kazandırdığı inanana
kaybettirdiği var. Sen kendine söylediğin yalanların bedelini biliyor musun? Sen
kendini nasıl kandırıyorsun? Kendi yalanlarına bağımlı olma. Gel kendini neden
ve nasıl kandırdığını anlatayım. Ben söylüyorum, iyisini sen bilirsin. Gönlün
başka gözün başka söyler. Bilişsel uyumsuzluk kuramına göre içinde birçok farklı
eğilim, davranış ve görüşte çatışma yaşayabilirsin. Et yemek istiyorum ama sağlığıma
dokunuyor. Kolesterolüm var dokunuyor diyorsun. Kendine söylediğin yalan bir
süre sonra ya boş ver et kolesterol yapmıyor diyorsun. Sonrasında bir daha asa
yemeyeceğim yalanıyla kendini kandırıyorsun. Bir tanıdığım zaman zaman alkol
kullanıyor, bazen aşırı miktarda tüketip kendinden geçiyordu. Her çok içtiğinde
ertesi gün baş ağrıları ile kalktığında mutlaka gidip arabasını güzelce yıkatıp
bir daha asla içmeyeceğim diyordu. Yapmaman gerektiğine inandığın bir şeyi
yaptığında kendine yalan söylemek zorunda kalıyor kendini kandırıyorsun. Vazgeç
bundan. Değişimden kaçarsın. Alışkanlıkların, ilişkilerin ve düşüncelerin
apaçık ortada. Sana zarar veriyor. Çektiğin bütün zarara rağmen buna devam
ediyorsun. İnkar edip duruyorsun. Bütün delillere rağmen yanlış yolda
ilerliyorsun. Kendini bir şekilde inandırıyor, kendini kandırıyorsun. Çünkü
değişimden korkuyorsun. Bildiğin bir cehennem bilmediğin bir cennetten yeğdir
diyorsun. Zararın nereden geldiğini bildiğin halde onu bırakamıyorsun.
Bırakmamak için kendine ürettiğin bahanelere sığınıyorsun. Değişmeyen tek şey
değişimin kendisidir unutma. Her şey değişir zamanla son bulur. Sorunların
sıkıntıların dertlerin de bir sonu var. Değişime direnme. Kendini kandırma.
Değişimden korkma. Dünyanın gerçekliği ile dışarıdaki bütün gerçeklere rağmen
söylediğin ile yaptığın çatışıyorsa yalan söylersin. Kumarcı kazanırken çok iyi
oynadığını, kaybederken şansının olmadığını söylerken kendini kandırır. Aslında
çok kötü bir elinle çok güzel oynayabilirsin. Oynayamıyorum yerim dar deme. Şartlarını
zorla. Yaşam ne kadar kötü de olsa kaybetmekten korkma. Dene. Yalansız
yaşayabilirsin. Korkma. Kaybedecek neyin var ki şu yalan dünyada. Algıda seçici
davranarak yalan söylersin. İstediğimiz beğendiğimiz davranışlara odaklanırken
diğerlerini es geçeriz. Tek gerçeklik onlarmış gibi yaşamaya devam ederiz.
İnandıklarınla kendini kandırıyorsun. Çıkar şu pembe gözlüklerini ve aç
gözlerini. Gerçekleri gör. Ne yapacaksan yap. Bırakıp gitmek mi istiyorsun.
Sana zorbalık yapan birinin halini hoş görme. Aslında şöyle iyi birisi, böyle
iyi yanları var deyip duruyorsun. Görmezden geldiğin olumsuz yönlerini de
görsene. İyisiyle, kötüsüyle onu kabullenebiliyorsan kabullen. Değilse kendini
kandırma. Kimse kusursuz değil bu dünyada. Unutma. Herkesin iyi yönleri de var,
kötü yönleri de. Kötülerin sana zarar vermesine izin verme. Olabiliyorsan iyiye
yakın, kötüden ırak ol. Modern çağda insanlar nasıl göründüğünü hiçbir çağda
olmadığı kadar önemsiyor. Sosyal medyada shop’lanmış fotoğraflarla kendini mi
kandırıyorsun yoksa başkalarını mı? Ne olduğun mu? Nasıl göründüğün mü önemli?
Yalanı kendini rahat hissetmen, ruh halini düzeltmek için kullanıyorsun. Ya
göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün. Dürüstlük candır. Güç verir. Çoğu
zaman bir deve kuşu gibi kafanı kuma gömsen bile sorunları göz ardı etsen de
rahatlığından vazgeçip risk alarak kendine karşı dürüst olabilirsin. Kendine
dürüst olursan başkalarına da olursun. Böylece ilişkilerinde daha samimi daha
candan olursun. Dene bak göreceksin. Rekabete düştüğünde özgüvenin eksilir. Özgüvenini
tamamlamada çoğu zaman yalana başvurursun. Çünkü sen başkalarından daha
başarısız, daha güçsüz, daha çirkin, daha değersiz olmak istemezsin. Kedi
uzanamadığı ciğere mundar der. Yargılanmak, eleştirilmek, küçümsenmek ve alaya
alınmaktan korunmak için yalan söylersin. Karşındakinin senin hakkındaki
yargısını etkilemek için yalana başvurursun. Sende sahip olamadığın ne varsa kötüleme,
boş ver. Haset sana fayda getirmez. Sahip olamadıklarını kabul et. Elde
edebileceklerine odaklan, çaba göster. İsteklerin için mücadele et. Bir
şeylerden kaçıp duruyorsun. Bir düşünceden, bir durumdan, bir olaydan, bir
gerçeklikten kendini uzaklaştırırsın. Gerçekler acıtır. Bilmek, görmek duymak
istemezsin. Üç maymunu oynama. Gerçekleri inkar edip durma. Kaçma gerçeklerden.
Kendi karanlığında ne varsa ışık ol. Işık tut karanlık yönlerine. Kendi
gerçekliğini algıla. Gerçekleri fark et. Değiştirebileceklerinle mücadele et.
Değiştirilemez olanları kabullen. Bazı gerçekler değişmez. İnsanlar her zaman
beklediğin gibi sevecen ve sana sadık olmayabilir. Acı yaşamın bir parçasıdır.
Ne yaparsan yap gerçeklerden kaçamazsın. Ancak karartabilirsin. Bir gün kral
çıplak bak diyen biri çıkana kadar. Yakınların sana ne kadar iyi niyetle
gelseler öyle yapma şöyle etme deseler de sen onları duyar ama yine bildiğini
okursun. Bir de onlara kızıyor, küsüyor, kavga ediyorsun. Sırf seni uyandırmak,
Gerçeklerini görmen için kendini kandırmanı bırakmanı istiyorlar diye onlarla
arana duvar örme. Eleştirilere karşı açık ol. Sahteliğin varsa kandırmacan
dinle onları. Kendini geliştir. Kendini yenile. Değişime direnme. Sahici ol.
Sahtelik sana göre değil. Yalandan kimse kaçamıyor. Hele ki kendi yalanından.
İnsan olmanın, var olmanın kendini koruyup geliştirmenin bir yoludur kendini
kandırmak. Kendini kandırarak neyi koruyorsun? Artık gelişmedin mi? Artık
büyümedin mi? Fark et. Rahatına konforuna bu kadar düşkün olma. Gerçeklerle ne
kadar zor olsa da yüzleş. Aynı şeyleri yapıp aynı sonuçlar alıyorsun. Bir
şeyleri değiştirmeden farklı sonuçlar alamazsın. Kabullen kendini. Bir kere acı
çekersin. Hep dereyi dolanıp durmak zorunda kalmazsın. Çaba göster. Davranışlarının
sonuçları seni etkiliyor. Sorumluluğundan kaçma. Bunları yapabilir ve sonunda
sen de özgürleşebilirsin. Klinik Psikolog Sabiha
IŞIK |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022 |
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve |
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022 |
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin |
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022 |
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken |
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022 |
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar |
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022 |
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında |
Otizm nedir? - 10/06/2022 |
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik ç |
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022 |
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu |
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022 |
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit e |
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022 |
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g |
Devamı |