Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
busra.kara@icloud.com
ROMANTİK KISKANÇLIK
19/09/2021
Kıskançlık, önem verilen
bir kişiyle ilişkinin bozulması ya da tehlikeye girmesiyle artan kızgınlık,
mutsuzluk ve korku duygularının birleşimiyle açığa çıkan sapkın bir duygu
durumu olarak tanımlanmaktadır. Bizim için önemli birisinin ilgisini kaybetme
korkusu ve bir başkasına yöneltilmiş ilginin tehdidine karşı verilen tepkidir. Kıskançlık,
dört tanımlayıcı bileşenden oluşmaktadır. Bunlar durum, düşünce ve algılar,
duygusal durum/durumlar ve davranışlardır. Kıskançlık; öfke, korku, üzüntü
gibi duygusal bileşenlerden oluşmaktadır. Kıskançlık hem korkunun hem de
öfkenin temel duygularını içermektedir. Kıskançlığın öfke bileşeni,
başkalarının sevgi ve ilgisinde konumu koruma ve güvende olma girişiminde
engellenmiş hissetmenin sonucudur. Öfke, kıskançlık deneyiminde genellikle asıl
duygudur. Kıskançlık gerçekliğe dayandığında, patoloji yoktur, yine de öfkeyle
baş etmemiz gerekmektedir. Fakat, kıskançlık gerçekliğe dayanmadığında, kişinin
karakterinin temel bir özelliği olduğunda genellikle felaketle sonuçlanmakta ve
üstesinden gelinmesi oldukça zor olmaktadır. Kıskançlık kavramının
tanımını ele alırken, haset ile arasındaki farktan da bahsetmek önemlidir.
Kıskançlık ve haset, ayrı ve farklı duygulardır, ancak günlük konuşmada
birbirleriyle karıştırılmaktadırlar. Kıskançlık ve haset özünde aynı duygular
topluluğunun iki alt türü̈ olarak değerlendirilmekte, fakat bu iki duygunun
bileşimleri ve derecesi açısından farklılıklar olduğu varsayılmaktadır. Haset,
kişinin arzuladığı bir şeyin kendisine değil de başka bir kişiye haz verdiği düşüncesinin
neden olduğu, içinde öfke barındıran bir duygu olarak tanımlanmaktadır.
Kıskançlık da hasetten kaynaklanır, fakat öznenin en az iki kişiyle ilişkisi
olması gerekmektedir. Özne, hak etmiş olduğu sevgiyi rakibine kaptırdığına veya
kaptırma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını düşünmektedir. Algılanan tehditlere
karşı koruyucu bir tepki olarak gelişen kıskançlık, kişinin sahip olmadığı bir
şeyi arzu ettiği hasetten farklıdır. Kıskançlıkta kişi, kendisine ait olanı
korumaktadır. Değerli bir romantik ilişki tehdit edildiğinde ortaya çıkan
cinsel kıskançlık; kardeş rekabeti ve öğrenci-akademik danışman ilişkileri gibi
diğer değerli ilişkiler tehdit edildiğinde verilen tepkilerden farklıdır. Kıskançlığın tetiklenmesi
için belirli bir düzeyde kıskançlık eğilimi de olması gerekmektedir. Kıskançlığın
farklı şekiller ve farklı yoğunluk düzeylerinde görülse de kıskançlık
eğiliminin olması ya da belirli bir olayın tetiklemesiyle ortaya çıkmaktadır.
Partnerin arkadaşları ve sosyal etkileşimleri hakkındaki bilgilere maruz kalmak
veya kıskançlık eğilimi fazla olan birine göre, partnerinin yanından geçen
çekici bir yabancıya bakması gibi bir durum dahi kıskançlığı tetikleyebilmektedir.
Bununla birlikte rakip özellikleri açısından erkekler rakipleri sosyal
baskınlık, fiziksel baskınlık ve sosyal statü bakımından yüksek olduğunda
kıskançlık bildirirken; kadınlar, kadın rakipleri fiziksel olarak çekici
olduğunda daha fazla kıskançlık bildirmektedirler. Romantik partnerler,
arkadaşlarının aksine rakip yabancılardan romantik tehditler algılandığında
daha fazla kıskançlık yaşama eğiliminde olmaktadırlar. Kıskançlığı tetikleyen
dört durum kümesi tanımlanmaktadır. Partner bir başkasına ilgi gösterir, bir
başkası partnerine ilgi gösterir, bir önceki ilişkisindeki partner hakkında
konuşur veya onunla görüşür, kuşkulu olayların yaşanmasıdır. Bununla birlikte,
bir başkasıyla dans etmek veya başka biriyle flört etmek gibi birçok davranış,
kıskançlığa neden olan ortak davranışlar olarak tanımlanabilmektedir. Kültürün de
etkisiyle bir kişinin kıskançlık eğilimi farklı düzeylerde kendini göstermektedir. Kıskançlık çiftler
arasındaki karşılıklı etkileşimin niteliğinden kaynaklanmakta ve kıskançlık
sorunun sürmesinde yine karşılıklı etkileşimin niteliği önemlidir. Kıskançlığa
neden olan endişeleri yönetmek için, kıskanç partner, küstah, meraklı veya
saldırgan olabilmektedir. Zamanla bireyler kutuplaşmaktadır. Kıskanç kişi
tetikte olma ve güvensizliğe, diğeri ise gözetim altında olmaya, gizliliğe ve
kine yerleşmektedir. Yaşın kıskançlıkla
anlamlı bir şekilde ilişkili olduğunu, yani kıskançlığın yaşla azaldığı
bilinmektedir. İlişki deneyimi romantik kıskançlığı yordamakta, bu tecrübeye
sahip erkeklerin, ilişki tecrübesi olmayan erkeklere göre eşlerinin cinsel
sadakatsizliği konusunda daha fazla sıkıntı yaşamaktadırlar. Ayrıca geçmiş bir
ilişkide aldatma gerçekleştiğinde sonraki ilişkide daha yoğun kıskançlık yaşanmaktadır. Kıskançlık duygusu
kişilerarası ilişkiler içinde yer almaktadır. Bu da iletişimin; kıskançlık
duygusunu açığa çıkarabileceğini, onarabileceğini ya da kötüleştirebileceğini
göstermektedir. Örneğin, eşlerinin başka birine fazla dikkat ettiğini fark eden
bireyler ihmal edilmiş ve kıskanç hissedebilirler, bu yüzden kıskançlık
kişilerarası bir olgudur. Yalın bir ifadeyle; romantik kıskançlık kişilerarası
problemlerle ilişkilidir. Kişilerarası problemler romantik kıskançlığı arttırabilmekte
ya da azaltabilmektedir. KAYNAKÇA Clanton, G.
(2006). Jealousy And Envy. In Handbook of the Sociology of Emotions.
Boston, MA: Springer, 410-442. Scheinkman, M.,
& Werneck, D. (2010). Disarming Jealousy In Couples Relationships:A Multidimensional
Approach. Family Process, 1(49), 486-502. doi:10.1111/(ISSN)1545-5300 Strong, D. R.,
Breen, R. B., Lesieur, H. R., ve Lejuez, C. W. (2003). Using The Rasch Model To
Evaluate The South Oaks Gambling Screen For Use With Nonpathological Gamblers. Addictive
Behaviors, 28(8), 1465- 1472. Veereshwar, S.
A. (1983). Jealousy and The Abyss. Journal of Humanistic Psychology,
23(2), 70-84. Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BOŞANMA SÜRECİ - 14/05/2024 |
Boşanma, evlilik birliğinin resmi olarak sonlandırıldığı bir hukuki süreçtir. Boşanma süreci genellikle üç aşamadan oluşur: Boşanma öncesi, boşanma sırası ve boşanma sonrası. |
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024 |
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. |
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023 |
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar. |
BABA UYARICI, ANNE İSE KORUYUCU MUDUR? - 16/03/2023 |
Geleneksel aile yapıları değişse de anneler hala babalara babalık rollerini teslim etmekte zorlanabiliyor. Erkekler tarafından bakacak olursak, birçok erkek babalıkla ilgili iyi tanımlanamamış bu role girmekte zorluk çekiyor. |
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023 |
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir. |
ÇOCUĞUMA EŞYALARINI VE ODASINI TOPLAMAYI NASIL ÖĞRETEBİLİRİM? - 03/01/2023 |
Birçok yetişkin, çocuklarının malının kıymetini bilmemesinden, dağınıklığından veya sorumsuzluğundan yakınmaktadır. |
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022 |
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır. |
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022 |
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir. |
KEKEMELİK - 24/08/2022 |
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. |
Devamı |